Preloader

Mutluluk Bilimi - Bölüm 3: Mutlu Beyin ve Mutlu Kimyasallar

Hediye Yalçıner 298'kez Okundu
2023-05-03 00:18:23

Mutlu olduğumuzda beynimizde ne gibi değişiklikler meydana gelir?

 

Mutluluk bilimi ile ilgili yazdığım daha önceki iki bölümde mutluluk eşiğimizden, mutluluğumuzu belirleyen etmenlerden ve mutluluğun genetik mi çevresel mi olduğundan bahsetmiştim. Bu bölümde ise mutlu olduğumuzda beynimizde meydana gelen değişimlerden bahsedeceğim. Daha mutlu görünen kişilerin beyinlerinde bir farklılık var mıdır? Mutlu olduğumuzda beynimizde ne tür nörokimyasal değişiklikler meydana gelir? Gelin bu konularda yapılmış çalışmalara göz atalım.

 

Mutluluğun nörobilimi konusunda yaptığı araştırmalarla ünlü bilim insanı Richard Davidson ve meslektaşları beyinde bir mutluluk merkezi olup olmadığını araştırmıştır. Daha neşeli ve güler yüzlü görünen, kendilerini mutlu olarak değerlendiren insanlarlarla yaptıkları beyin görüntüleme çalışmalarında bu kişilerin sol prefrontal kortekslerinde daha fazla etkinlik olduğunu gözlemlemişlerdir. Araştırmacılar sol prefrontal korteksin tam olarak bir mutluluk merkezi olarak adlandırılamayacağını ancak olumlu, hoş duygularla ilişkilendirilebileceğini belirtmişlerdir. Bunun aksine sağ prefrontal korteks de olumsuz, hoş olmayan duygular sırasında aktive oluyor gibi görünmektedir.

 

 

Beyinde bir mutluluk merkezi olduğunu söyleyemesek de mutluluğumuzdan sorumlu olan birtakım kimyasallar olduğunu söyleyebiliriz. Deneyimlediğimiz mutluluk hissi dört özel beyin kimyasalı sayesinde meydana gelir. Memeli beyni üzerine yaptığı çalışmalarla ünlü bilim insanı Loretta Graziano Breuning, Mutlu Beyin: Mutluluk Hormonlarınızı Yönetin adlı kitabında bu kimyasalları "Mutlu Kimyasallar" şeklinde adlandırmıştır. Dopamin, Oksitosin, Serotonin ve Endorfin beynimizde mutluluktan sorumlu olan dört kimyasaldır.

metin içeren bir resim

Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

 

Dopamin, ihtiyacımız olan bir şeyi bulduğumuzda hissettiğimiz keyif hissidir. Bir şeyi aramak için gerekli enerjiyi, motivasyonu bize sağlar ve bu yol zorlu olsa da sonunda elde edeceğimiz ödülün beklentisi ile bu yolda çabalamamızı sağlar. Bu enerjiyi nerelere aktaracağımızı söyler. "Başardım!" hissini yaşadığımızda salgılanır. Çok istediğimiz bir şeye ulaştıktan sonra yoğun miktarda dopamin salgılanır ancak bir süre sonra bu salgılanım durur çünkü yeni ödüller aramaya başlarız ya da elde ettiğimiz ödülden daha fazla miktarda ödüle ulaşmak için arayışlara gireriz. Aynı ödüle ulaştığımızda dopamin aynı miktarda salgılanmaz. Bu nedenle yaptığımız şeylerde, yediğimiz yemeklerde ilk deneyimdeki kadar heyecan duymayız.

 

Oksitosin, diğer insanlarla güvenli bağlar kurduğumuzda salgılanır. Sosyal güveni inşa etmemizi sağlar. Oksitosin sayesinde diğerlerine güvenir ve grubun bir parçası oluruz. Aitlik ve güven hissi ile ilişkilidir. Oksitosin ayrıca doğum anında da salgılanır. Anne ve bebeğin arasında güvenli bağlar oluşmasını sağlar. Bebek bu sayede annesinin memesini bulur, anne bu sayede bebeğine uzun yıllar boyunca bakım verir.

 

Serotonin, başkalarından saygı görme arzusu ile ilgilidir. Diğerleri tarafından saygı gördüğümüzde, önemli birisi olduğumuzu hissettiğimizde, onay aldığımızda ve sosyal statü olarak üstün olduğumuzu hissettiğimizde salgılanır. İlk okuduğumda bana ilginç gelmişti, serotonin ayrıca yüksek statüdeki birisi bizi fark ettiğinde de salgılanıyor.

 

Endorfin ise fiziksel acıyı kısa bir süreliğine hissetmemizi önlüyor. Bu sayede acı yaşamamıza sebep olan durumdan kaçmak için bir yol bulabiliriz. Sadece olumsuz durumlarda değil güldüğümüzde, kahkaha attığımızda da salgılanır. Gülmek iç organları harekete geçirerek endorfin salınımını tetikler. Endorfin ayrıca spor yaparken de salgılanır. Sınırlarımızı zorlamakla ilişkilidir. Spor yaparken kendimizi daha fazlası için zorladıkça endorfin salgılanır. O an endorfin sayesinde acıyı fark etmesek de ertesi gün kendimizi zorladığımızın farkına varırız.

 

Artık mutlu kimyasallarımızı tanıyoruz ancak bu kimyasalların sürekli olarak salgılanmadığını bilmemizde fayda var. Mutlu kimyasallar kısa bir süre için salgılanır ve sonra durur. Herkesin mutlu kimyasalları azalır ve biz o hisleri tekrar yaşamak ve daha fazlasını üretmek için arayışa geçeriz. Beynimiz bu şekilde çalışır. Breuning yeni bir gezegen bile keşfetsek mutlu kimyasal salınımının sonsuza kadar sürmeyeceğini söylüyor.

 

Mutlu kimyasal salınımı sonsuza kadar sürmez, mutluluk hissimiz sürekli değildir ancak mutluluk hormonlarımızı tanıyarak, bu hormonların çalışma döngüsünü anlayarak ve farkında olarak mutluluğa ulaşabiliriz gibi görünüyor. Mutluluk hormonlarını doğal yöntemlerle de salgılayabiliriz. Breuning'e göre küçük zaferlerimizi kutlayarak, yeni bir hedef için küçük adımlar atarak ve bu adımların sonunda kendimize ufak ödüller vererek dopamin salınımını artırabiliriz. Gülerek, kahkaha atarak, ara sıra ağlayarak, farklı egzersizler yaparak, vücudumuzu esneterek endorfin salgılanmasını sağlayabiliriz. Güvenilir olarak, baika insanlara güvenerek, hayvan besleyip onlarla bağlar kurarak, masaj yaptırarak oksitosin hormonunun salınımını artırabiliriz. Yaptığımız şeylerle gurur duyarak, sosyal konumumuzun farkına vararak ve bunun keyfini çıkartarak, başkaları üzerindeki etkimizi keşfederek serotonin salınımını sağlayabiliriz.

 

Barış Özcan Mutluluğun formülü D+O+S+E adlı videosunda mutluluğumuzu sürdürebilmek için bu hormonların salgılandığı anları fark edip her gün bir D+O+S+E mutluluk alabileceğimizden bahsediyor. 'Her gün bir D+O+S+E mutluluk', kısaca mutlu kimyasalların salgılandığı anların farkında vardığımız ve bunları yazdığımız bir etkinliktir. Mutlu kimyasalları farklı bir bakış açısından dinlemek isterseniz videoyu izlemenizi tavsiye ederim.

 

 

 

 

 

* https://centerhealthyminds.org/assets/files-publications/Davidson-Neuroscience-of-happiness.pdf

*Breuning, L. G. (2016). Mutlu Beyin: Mutluluk Hormonlarınızı Yönetin.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUM YAP